İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İBB Miras, İBB Kültür ve Çekya’nın İstanbul Başkonsolosluğu ortaklığında düzenlenen ve odağına “yer altı”, “gerçeklik algısı” ve “yansımalar” kavramlarını alan “Yeraltının Kapıları: Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma” sergisi, Yerebatan Sarnıcı’nda sanatseverlerle buluştu. Serginin küratörlüğünü İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Miroslav Kroupa üstlendi.
Açılışta konuşan Çekya’nın İstanbul Başkonsolosu Olga Hajflerova, birbirleriyle ilişkileri köklü bir tarihe dayanan iki ulusun temsilcileri olduklarını belirterek, “Böylesi tarihi bir mekanda olmaktan son derece mutluyum. Sanatçılarımızın eserleri, Yerebatan Sarnıcı’nın tarihi dokusuyla buluştu. Bu etkinliğin organize edilmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
‘İBB’NİN TARİHSEL DEĞERLERİ KORUMASINI TAKDİRLE KARŞILIYORUM’
Çekya Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Radek Rubes, Yerebatan Sarnıcı’nın önemli bir sergiye ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yerebatan Sarnıcı, 1500 yıl öncesine dayanan tarihi bir mekan. Bugün ise çağdaş sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. İçinde bulunduğumuz sergide tarih, çağdaş sanat ile buluşuyor ve eski bir yer altı yapısıyla çağdaş sanatın esnekliği bir araya geliyor. Tarih, net bir şekilde çizilmiş bir anlama sahipken, şimdiki zaman değişkendir. İBB’nin Yerebatan Sarnıcı gibi tarihsel değerleri korumasını takdirle karşılıyorum. Bu çabalar sayesinde ziyaretçilerin tarihi öğrenmelerine imkan sunuyorlar.”
‘SERGİYİ 1 MİLYONUN ÜZERİNDE KİŞİNİN ZİYARET ETMESİNİ BEKLİYORUZ’
İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve serginin küratörlerinden Mahir Polat, Yerebatan Sarnıcı’nda ikinci kez sergi düzenlediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Sarnıcın gündelik ziyaretçilerini de hesaba katarsak, bu sergiyi 1 milyonun üzerinde kişinin ziyaret etmesini bekliyoruz. Burada Çekya’nın önemli sanatçılarını ağırlıyoruz. Bundan dolayı son derece mutluyum. Yerebatan Sarnıcı, insanlığın ortak bir mirası ve bu anlamda da evrensel bir öneme sahip.”
Polat, sergideki eserlerden bahsederek, şöyle konuştu:
“Sergide suyun içine yerleştirilen kristal heykellere hayat veren cam, saydamlığı ve katılığı ile Yerebatan Sarnıcı’ndaki iki temel malzeme olan su ve taşla diyalog kuruyor. Bu sergininin vurgulanması gereken asıl önemi, bir çeşit biçim evreni olan Yerebatan Sarnıcı’nı form sanatı olan heykelle buluşturmaktır. Bunun yanı sıra Platon’un ‘mağara alegorisi’nden yola çıkıyor ve Yerebatan Sarnıcı’nın filozofun mağarasına benzeterek, ‘yer altı”, ‘gerçeklik’ gibi önemli meseleleri sanatın yardımıyla hepimizin gündemine taşımak istiyoruz.”
İBB Kültürel Diplomasi Ofisi Direktörü Ozan Şakar ise İstanbul’un tarih boyunca farklı kültürlerin birbirleriyle etkileşime girerek kendine özgü bir sentez meydana getirdiğine dikkati çekti.
Sergi, 30 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek.
(BÜLTEN)