CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, İzmir’de önce şehit ailelerinin yakınları ve gazilerle bir araya geldi ardından Ege İhracatçı Birlikleri’ni (EİB) ziyaret etti.
Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantının ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan ve seçim çalışmalarına dair değerlendirmelerde bulunan Özgür Özel, “En büyük anket, 31 Mart günü yapılacak. Seçim yaklaştıkça anket sonucu açıklamak, seçmeni yönlendirmeye dönük oluyor. Her gördüğüm anket sonucu bir öncekinden daha iyi. 31 Mart’ta İzmir’de büyük bir başarı yakalayacağız. İzmir’in beklediği değişimi, dönüşümü gerçekleştireceğiz. İzmir, CHP’ye, Cumhuriyet’e, ülkesine çok şey veren bir kent” diye konuştu.
CEMİL TUGAY’A ÖVGÜ
Özel, Cemil Tugay’ın donanımlı bir aday olduğunu da ifade ederek, şunları söyledi:
“Ege Bölgesi’nde 6,5 milyar liralık Ar-Ge’nin, 3,5 milyarı sadece İzmir’de yapılıyor. Türkiye, ithalatı ihracatından fazla bir ülke. Bu bir sorun. İzmir ülkeye bu kadar çok şey verirken ve CHP’ye bu kadar önemli bir destek verirken, çok üst düzey hizmet bekliyor. CHP daha önce Avrupa Birliği’ndeki ilgili raportörlerin, Türkiye’de sürdürülebilirlik konusunda en iyi olarak tanımladıkları İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Cemil Tugay’ın, sürdürülebilir kalkınma noktasında AB standartlarını sağlamış bir ilçe belediyesini yönettiğini görmemiz lazım.”
HAMZA DAĞ’A GÖZALTI ELEŞTİRİSİ
AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’ın CHP’nin İzmir oyları için panik olduğu yönündeki açıklamalarının da sorulduğu Özel, şunları söyledi:
“Ben panik halinde rozetimi mi çıkardım? Rozetimden mi utandım? Panik halinde bıyıklarımı mı incelttim? Panik halinde genel başkanımın resimlerinden mi kaçtım? Panik halinde ‘Ben aslında onlardan değilim. Size benziyorum mu’ dedim? Meclis’te içki yasağını en sert savunan kişiyken, meyhanelerin olduğu sokaklara panik halinde girip, klipleri ben mi çektirdim? Kim panik halinde? Hamza Dağ yanlış anlamış. ‘Beni acil ara’ diyen ben değilim. Kendi genel başkanı. Hamza, Tayyip Beyi acil ara. İzmirliler’e benziyormuşsun, kızıyor. Olmadık işler yapıyormuşsun, kızıyor. ‘Hamza beni acil ara’ esprisine tahammül edemeyerek, 4 genci apar topar gözaltına aldıran, Hamza Dağ’ın mensubu olduğu AKP zihniyetidir. Dayatma dediğiniz budur. 4 genç ‘Hamza beni acil ara’ esprisini yapsa ne olur?”
“ALKOL RUHSATI VERMİYORLAR”
Hamza Dağ’ın “İzmir dayatmaya gelmez” dediğini hatırlatan Özel, “Türkiye’ye yaşam biçimini kim dayatıyor ona bakılsın. İzmir’de inanç noktasında kime ne dayatmışız. Kimi yaşam biçimi için zorlanmışız. Bir kişi çıkıp ‘bize kendi yaşam biçiminizi dayattınız’ diyebilir mi? Ama bir de onların yönettiği kentlere bir gidin bakın bakalım. Onların yönettiği büyükşehirlerde bırakın yerli turisti, yabancı turistin alkol alarak yemek yiyebileceği bir tek mekan yok. Alkol ruhsatı vermemekle övünüyorlar. Yabancı turistin geleceği Kayseri, Konya Belediyesi alkol ruhsatlı yer açıyor mu?”
“İZMİR CHP’NİN ÖZGÜRLÜĞÜNE ALIŞIK”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İzmir çantada keklik” söylemlerine de tepki göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz kimseyi çantada keklik olarak görmüyoruz. Öyle düşünsek, İzmir’in sesini duyup, büyük bir değişim ve dönüşüm hamlesini başlatmayız. ‘Böyle olacak kardeşim’ deriz. Ama onlar ‘Böyle olacak’ diyorlar. O nedenle partilerinden insanlar ayrılıyor. Bizim de ittifak ortaklarımız bıraktı, ‘Canınız sağ olsun’ dedik. İzmir, CHP’nin özgürlüğüne alışık. Bütün AKP ve MHP’liler şahit. İzmir’de kimseye kendi yaşam biçimimizi dayatmadık.
“HAMZA DAĞ’A YARDIMA KOŞUYORLAR”
Bakanların İzmir’de AKP’nin seçim çalışmalarına katılmasına dair de değerlendirmelerde bulunan Özel, şunları söyledi:
“İzmir’e hiç gelmediği kadar bakan gelmesi, iyi bir şey. Çünkü siyaset rekabet işidir. Bir şehre iktidar partisi bu kadar çok ilgi gösteriyorsa, orada kendileri için olumlu bir taraf var. Şehirler böyle ilgileri sever. Olumsuz şey, Hamza Dağ konusu. Hamza Dağ, bu işe yetmiyor, yetişemiyor, bütün bakanlar geliyor. Hepsi birden uğraşıyor. Biz genel başkan çerçevesinde çalışmalarımızı yapıp, şehirden ayrılıyoruz. Buraya, adaylarımızın başlarına ne gelen başkan yardımcıları bırakıyoruz ne şehir dışından milletvekilleri getiriyoruz. Ama herhalde Hamza Dağ’ın bahsettiği panik butonuna, kendisi biraz fazla basmış. Takılı kalmış. Ankara’da ışık kırmızı yandıkça, buraya yardıma koşturuyorlar.”